Enerji alanı dediğimiz şey bedenden çok daha geniş bir alana sahip olan ve kişinin titreşimleriyle şekillenen, dönüşen kişiye ait parçadır. Enerji alanı taranarak düşük titreşimli eterik bağlar şifalanabilir, çakralar temizlenebilir, fiziksel, ruhsal ve zihinsel blokajlar şifalanabilir. (bu noktada hatırlatmakta fayda var spiritüel çalışmalar tıbbi amaçlı değildir ve böyle görülmemelidir).
Biliyorsunuz evrende her şeyin özü birdir ve her şeyin de bir titreşim frekansı vardır. Dolayısıyla eğer biz aldatılmaktan korkuyorsak ve buna enerjimizi gönderirsek titreşimimizin frekansı aldatılma frekansına düşer ve büyük ihtimalle de aldatılırız. Tam tersi eğer biz güzel şeylerin olacağına inanır ve bu inançla Dünya'ya bakarsak güzellikler bize gelir çünkü aynı frekanstayızdır. Aslında "secret" ya da çekim yasası diye adlandırılan durum bu şekilde özetlenebilir.
Bir de bazı enerji alanı taramalarında "sizin enerji alanınızda başka varlıklar var" gibi teşhisler yaşayabilirsiniz. Bize anlatılan "üç harfli" diğer deyişle "cin" hikayeleri ya da exorcist-şeytan çıkarma gibi korku filmler nedeniyle bizim dışımızda kalan varlıkların bize kötü şeyler yaptırabildiğini ya da bize normalde düşünmeyeceğim fikirler düşündürüp, hisler hissettirebileceğini zannediyoruz. Ve aklımıza gelen ilk şey "beni kurtarın bundan" oluyor. Oysa ki durum bundan hayli farklı…
Gerçekte olan şu belli konularda deneyimlememiz gereken şeyler, öğrenmemiz gereken dersler oluyor. Dolayısıyla otomatik olarak bu konuların frekansında oluyoruz hal böyle olunca da bu frekansta başka boyutlardan başka varlıklar da var olabiliyor bu doğrudan bizim enerji alanımızda yaşadıkları, simbiyoz bir şekilde bizim enerjimizle var oldukları anlamına gelmiyor sadece aynı otobüsete yolculuk yaptığımız anlamına geliyor. Nasıl özellikle yaz aylarında otobüste beraber yolculuk yaptığımız kişilerin ne yedikleri, ne kadar temiz oldukları bizi etkiliyorsa ya da yüksek sesle konuşmaları aynı frekansta olduğumuz bu arkadaşları da bir şekilde hissediyoruz ama bu noktada esas olan otobüste kimlerin olduğundan çok otobüsün uğradığı duraklar ve varış istikameti. Yani bizler otobüste tek başımıza olsak da otobüs kalabalık olsa da maruz kaldığımız manzaralar aynı.
Daha farklı anlatmamız gerekirse Dünya'ya uyumlanamamış olabilirsiniz ve bu nedenle Dünya'ya uyumlanamayanlar grubuna üyesinizdir bu grubun hayatınızda size aynalık eden üyelerinin dışında size göremediğiniz üyeleri de olabilir ancak bir şekilde ruh ve enerji alanınız onların titreşimlerini hisseder ve etkilenir (tıpkı otobüste yüksek sesle müzik dinleyen çocuğun müziğinden etkilenmek gibi). Bu durumu değiştirmenin yolu yine "ruhsal dönüşüm"den geçer. Yani etrafımızda varlıkları ışığa uğurlamak, enerji alanı temizliği yapmak geçici olarak bizi rahatlatsa da istikameti değiştirmez. İstikametin değişebilmesi için ruhen, zihnen ve bedenen adımların atılması ve gerçekten dönüşümün istenip uygulanması gerekir.
Ayrıca ufak bir not daha, "tü kaka" diye adlandırılan bu enerji varlıkları aslında kötü niyetli ve size zarar veren varlıklar değildirler kendi titreşimleri zaten çok düşük olduğu için çoğunun yaşam enerjisi de azdır. Ve çoğu kolayca hoşçakal der, sizinle aynı otobüste olmalarının tek sebebi de aynı noktalarda ders almanız gerektiğidir.
Dolayısıyla evren bir kez daha size aynı şeyi hatırlatır: "Hayatının ve attığın adımların, seçtiğin düşüncelerin sorumluluğunu al, sevgi ve ışığı seçmek ve yükselmek daima senin elinde"
Işık ve sevgiyle kalın,
Titreşiminiz hep sizin için en hayırlı olan frekanslarda olsun...
Gerçekte olan şu belli konularda deneyimlememiz gereken şeyler, öğrenmemiz gereken dersler oluyor. Dolayısıyla otomatik olarak bu konuların frekansında oluyoruz hal böyle olunca da bu frekansta başka boyutlardan başka varlıklar da var olabiliyor bu doğrudan bizim enerji alanımızda yaşadıkları, simbiyoz bir şekilde bizim enerjimizle var oldukları anlamına gelmiyor sadece aynı otobüsete yolculuk yaptığımız anlamına geliyor. Nasıl özellikle yaz aylarında otobüste beraber yolculuk yaptığımız kişilerin ne yedikleri, ne kadar temiz oldukları bizi etkiliyorsa ya da yüksek sesle konuşmaları aynı frekansta olduğumuz bu arkadaşları da bir şekilde hissediyoruz ama bu noktada esas olan otobüste kimlerin olduğundan çok otobüsün uğradığı duraklar ve varış istikameti. Yani bizler otobüste tek başımıza olsak da otobüs kalabalık olsa da maruz kaldığımız manzaralar aynı.
Daha farklı anlatmamız gerekirse Dünya'ya uyumlanamamış olabilirsiniz ve bu nedenle Dünya'ya uyumlanamayanlar grubuna üyesinizdir bu grubun hayatınızda size aynalık eden üyelerinin dışında size göremediğiniz üyeleri de olabilir ancak bir şekilde ruh ve enerji alanınız onların titreşimlerini hisseder ve etkilenir (tıpkı otobüste yüksek sesle müzik dinleyen çocuğun müziğinden etkilenmek gibi). Bu durumu değiştirmenin yolu yine "ruhsal dönüşüm"den geçer. Yani etrafımızda varlıkları ışığa uğurlamak, enerji alanı temizliği yapmak geçici olarak bizi rahatlatsa da istikameti değiştirmez. İstikametin değişebilmesi için ruhen, zihnen ve bedenen adımların atılması ve gerçekten dönüşümün istenip uygulanması gerekir.
Ayrıca ufak bir not daha, "tü kaka" diye adlandırılan bu enerji varlıkları aslında kötü niyetli ve size zarar veren varlıklar değildirler kendi titreşimleri zaten çok düşük olduğu için çoğunun yaşam enerjisi de azdır. Ve çoğu kolayca hoşçakal der, sizinle aynı otobüste olmalarının tek sebebi de aynı noktalarda ders almanız gerektiğidir.
Dolayısıyla evren bir kez daha size aynı şeyi hatırlatır: "Hayatının ve attığın adımların, seçtiğin düşüncelerin sorumluluğunu al, sevgi ve ışığı seçmek ve yükselmek daima senin elinde"
Işık ve sevgiyle kalın,
Titreşiminiz hep sizin için en hayırlı olan frekanslarda olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder