10 Ağustos 2015 Pazartesi

Işık paylaştıkça artar...


Çok sevdiğim Ruhsal Dönüşüm Rehberliği öğrencimin benimle paylaştığı iki güzel deneyimi sizinle de paylaşmak istedim…
Canım hocam merhaba
Bugün yaşadığım bir olayı size anlatmak istedim. Öğle saatlerinde birkaç işimi halletmek üzere dışarı çıktım. Yürürken bir aksesuar mağazası dikkatimi çekti. Aslında hiç öyle bir niyetim yoktu. İçeri girdim.Kolyelere bakarken bir kadın yanıma yaklaştı.
-Affesersiniz hanımefendi,ben tatile çıkacağım da kendine bir siyah bir elbise aldım. Fakat hangi kolyeyi almalıyım karar veremedim. Yardımcı olabilir misiniz acaba,dedi.
-Tabi seve seve,dedim.
İnceden bir süZdüm kadını. Maksadım tarzını anlayabilmekti.
Hoş,sade,muzip bir mizaca sahip ufak tefek ,elli yaş üstü bir kadındı.
Kolyelere bakmaya başladık beraber.Önce siyah,içinde mavi boncukları olan bir kolye seçtim. Çok beğendi. Fakat iç sesim,hayır onun tam içine sinmedi deyince.. Biz başka bir alternatif daha bakalım en iyisi dedim. Onu da kabul etti. Bu sefer uçuk pembe bir kolye seçtim,onu da çok beğendi. Bu Sırada sürekli, iyi ki yardım etmeyi kabul ettiniz. Yoksa ben asla beceremezdim,diyor bana. Yine iç sesime güvenerek, hiç alakası olmayan bir kolye seçtim. Onu da kabul etti. O an ona ne gösterirsem göstereyim kabul ediyordu. Sonra dedim ki; lütfen eğer içinize sinmiyorsa bunu bana söyleyin.
Ben kendimi ön plana çıkarmayı da hiç sevmem.. Sanki öyle olursa insanlar benden uzaklaşır gibi gelir hep,dedi.
Ben de: eğer o insanlar sizi olduğunuz gibi kabul etmiyorsa zaten gitsinler hayatınızdan. Sırf öyle istiyorlar diye kendinizi kısıtlayarak asıl siz kendinizden uzaklaşıyorsunuz,deyiverdim bir anda..
Güldü. Çenemi okşadı ve devam etti:
-Yıllarca İstanbul ve Doğuş üniversitesinde akademisyen olarak görev yaptım.Sonra emekli oldum. O zamanlarda öyleydim hala öyleyim. Insanlar ön planda olursam uzaklaşırlar benden düşüncesi hep vardı bende,dedi.
Artık olmasınız o zaman.. Bir deneyin. Denemekten birşey kaybetmezsiniz dedim.
Tamam söz deneyeceğim,dedi gözlerinin içi parlayarak.
Sonra koyu mavi renkte bir kolye,bileklik ve küpe seçtik.
Tam ayrılırken, sol elimi sıkıca tuttu ve iyi ki sizinle karşılaştım bugün.. Herşey için çok teşekkür ederim,dedi. Sonra sol kolumdaki dövmeye bakıp, kelebek mi o dedi. Hayır,melek dedim. Gözümün içine bakıp,sizin gibi yani dedi.
O kadar mutlu hissettim ki kendimi,tarifi yok. Ayaklarım yere basmıyor saatlerdir.
Kadının sandığı kelebek (kimimila) sizdiniz. Ve üzerimde mor renkli bir elbise vardı. 
Ben yaşam amacım olan bir kalbi daha sevgiyle özgürleştirdim bugün galiba..
Bu yolda ışığım olduğunuz için varlığınıza şükürler olsun. Sizi içten duygularla seviyorum ve sıcacık sarılıyorum.
smile ifade simgesi


Melek hocam merhaba
İki gün önce yaşadığım,fakat şimdi yazma gereği duyduğum bir olayı sizinle paylaşmak istedim.
Biliyorsunuz sizinle ilk konuşmam eski bir aşk hikayesiyle başlamıştı.
Bundan dört yıl önce aşk hayatımla ilgili yaşadığım bir travmayı anlatmış,bununla ilgili sizden yol göstermenizi istemiştim. Siz de o zamanlar beni hiç tanımadığınız halde sevgi dolu bir cevap göndermiş,yoluma ışık olmuştunuz,hem de hiçbir çıkar gözetmeksizin.. Hala bu konuda şükran duyuyorum size...
Geleyim asıl konuya...
Iki gün akşam saatlerinde telefonum çaldı. Bilmediğim bir numara olmasına rağmen,açtım telefonu..
(İşim gereği bilmediğim numaraları da açmak zorunda kalıyorum bazen)
Açar açmaz yabancı gelmeyen sesi tanıdım. Bana kendimi değersiz hissettiren, terkedilme, ihanet gibi duyguları yaşayan eski aşkımdı telefonun ucundaki ses.. Şaşırdım tabi.. Dört yıldır hiçbir şekilde iletişim kurmuyorduk. Zaten onun da benim de hayatımızda başka insanlar var. Beklemediğim bir an'da arayıp, dört yıl önce ki "neden" sorularının cevabını bana şuan telefonun diğer ucunda sıralıyordu. Hem de bu sefer ben sormadan..
Ve onun için ne kadar özel olduğumdan bahsediyordu.
Konuşma ilerlerken şehirlerarası yolda araba kullandığını söyledi. Aradan çok zaman geçmeden de konuşmayı kesip " şuan ne olduğunu anlatsam,inanmazsın. Hayatımda ilk defa böyle bir an'a şahit oluyorum" dedi.
"Ne oluyor,iyi misin?" diye sorduğumda gelen cevap beni bir kez daha şaşırtırken,tüm tüylerimi de diken diken etti.
"Şuan arabamı kelebekler istila etti. Yüzlerce kelebek var. Görsen şaşırır kalırsın. Nereden çıktılar birden anlamadım." dedi.
Ona o an'ı eğer çekebilirse videoya çekip bana göndermesini söyledim. Denedi. Fakat kelebekler videoda görünmediği için çekemediği cevabını aldım.
Telefonu mutlaka görüşelim diyerek kapattık.
Eskinin kapımı çalması,artık tamamlanmak istemesi. Çünkü yarım kalmıştı. Bu hikaye nasıl tamamlanacak bilmiyorum. Akışa bıraktım,yaşayıp göreceğim.
Bildiğim tek birşey var. Meleklerim bana her seferinde işaret olarak kelebek figürleri yada mutlaka kelebek konulu cümlelerle işaret gönderiyor. Meleklerimden gelen sembol net. (Size daha önce de Yaşadığım bir olayı yazmıştım. Orada da kelebekler vardı hatırlarsanız. Bunların içinde yazmadıklarım da var tabi.)
Ayrıca hatırlarsanız katıldığım EKD seansında "kendini değersiz hissetme" konusunda dizim yaptırmıştım. Bu nedenle kendimi değersiz hissettiren eski aşkımın beni yıllar sonra araması da tesadüf değil.
Yolumuzun kesişmesi asla tesadüf değil.
Başta varlığınız olmak üzere herşeyinize şükrediyorum.
Işık tuttuğunuz her yol sizi daha çok parlatsın.

Sizi seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder