Çok sevdiğim Ruhsal Dönüşüm Rehberliği öğrencimin benimle paylaştığı iki güzel deneyimi sizinle de paylaşmak istedim…
Canım
hocam merhaba
Bugün yaşadığım
bir olayı size anlatmak istedim. Öğle saatlerinde birkaç işimi halletmek üzere
dışarı çıktım. Yürürken bir aksesuar mağazası dikkatimi çekti. Aslında hiç öyle
bir niyetim yoktu. İçeri girdim.Kolyelere bakarken bir kadın yanıma yaklaştı.
-Affesersiniz
hanımefendi,ben tatile çıkacağım da kendine bir siyah bir elbise aldım. Fakat
hangi kolyeyi almalıyım karar veremedim. Yardımcı olabilir misiniz acaba,dedi.
-Tabi
seve seve,dedim.
İnceden
bir süZdüm kadını. Maksadım tarzını anlayabilmekti.
Hoş,sade,muzip
bir mizaca sahip ufak tefek ,elli yaş üstü bir kadındı.
Kolyelere
bakmaya başladık beraber.Önce siyah,içinde mavi boncukları olan bir kolye
seçtim. Çok beğendi. Fakat iç sesim,hayır onun tam içine sinmedi deyince.. Biz
başka bir alternatif daha bakalım en iyisi dedim. Onu da kabul etti. Bu sefer
uçuk pembe bir kolye seçtim,onu da çok beğendi. Bu Sırada sürekli, iyi ki yardım
etmeyi kabul ettiniz. Yoksa ben asla beceremezdim,diyor bana. Yine iç sesime
güvenerek, hiç alakası olmayan bir kolye seçtim. Onu da kabul etti. O an ona ne
gösterirsem göstereyim kabul ediyordu. Sonra dedim ki; lütfen eğer içinize
sinmiyorsa bunu bana söyleyin.
Ben
kendimi ön plana çıkarmayı da hiç sevmem.. Sanki öyle olursa insanlar benden
uzaklaşır gibi gelir hep,dedi.
Ben de: eğer
o insanlar sizi olduğunuz gibi kabul etmiyorsa zaten gitsinler hayatınızdan. Sırf
öyle istiyorlar diye kendinizi kısıtlayarak asıl siz kendinizden uzaklaşıyorsunuz,deyiverdim
bir anda..
Güldü.
Çenemi okşadı ve devam etti:
-Yıllarca
İstanbul ve Doğuş üniversitesinde akademisyen olarak görev yaptım.Sonra emekli
oldum. O zamanlarda öyleydim hala öyleyim. Insanlar ön planda olursam uzaklaşırlar
benden düşüncesi hep vardı bende,dedi.
Artık
olmasınız o zaman.. Bir deneyin. Denemekten birşey kaybetmezsiniz dedim.
Tamam söz
deneyeceğim,dedi gözlerinin içi parlayarak.
Sonra
koyu mavi renkte bir kolye,bileklik ve küpe seçtik.
Tam ayrılırken,
sol elimi sıkıca tuttu ve iyi ki sizinle karşılaştım bugün.. Herşey için çok teşekkür
ederim,dedi. Sonra sol kolumdaki dövmeye bakıp, kelebek mi o dedi. Hayır,melek
dedim. Gözümün içine bakıp,sizin gibi yani dedi.
O kadar
mutlu hissettim ki kendimi,tarifi yok. Ayaklarım yere basmıyor saatlerdir.
Kadının
sandığı kelebek (kimimila) sizdiniz. Ve üzerimde mor renkli bir elbise vardı.
Ben yaşam
amacım olan bir kalbi daha sevgiyle özgürleştirdim bugün galiba..
Bu yolda ışığım
olduğunuz için varlığınıza şükürler olsun. Sizi içten duygularla seviyorum ve sıcacık
sarılıyorum.
smile
ifade simgesi
Melek
hocam merhaba
İki gün
önce yaşadığım,fakat şimdi yazma gereği duyduğum bir olayı sizinle paylaşmak
istedim.
Biliyorsunuz
sizinle ilk konuşmam eski bir aşk hikayesiyle başlamıştı.
Bundan
dört yıl önce aşk hayatımla ilgili yaşadığım bir travmayı anlatmış,bununla
ilgili sizden yol göstermenizi istemiştim. Siz de o zamanlar beni hiç tanımadığınız
halde sevgi dolu bir cevap göndermiş,yoluma ışık olmuştunuz,hem de hiçbir çıkar
gözetmeksizin.. Hala bu konuda şükran duyuyorum size...
Geleyim
asıl konuya...
Iki gün
akşam saatlerinde telefonum çaldı. Bilmediğim bir numara olmasına rağmen,açtım
telefonu..
(İşim
gereği bilmediğim numaraları da açmak zorunda kalıyorum bazen)
Açar
açmaz yabancı gelmeyen sesi tanıdım. Bana kendimi değersiz hissettiren,
terkedilme, ihanet gibi duyguları yaşayan eski aşkımdı telefonun ucundaki ses..
Şaşırdım tabi.. Dört yıldır hiçbir şekilde iletişim kurmuyorduk. Zaten onun da
benim de hayatımızda başka insanlar var. Beklemediğim bir an'da arayıp, dört yıl
önce ki "neden" sorularının cevabını bana şuan telefonun diğer ucunda
sıralıyordu. Hem de bu sefer ben sormadan..
Ve onun
için ne kadar özel olduğumdan bahsediyordu.
Konuşma
ilerlerken şehirlerarası yolda araba kullandığını söyledi. Aradan çok zaman
geçmeden de konuşmayı kesip " şuan ne olduğunu anlatsam,inanmazsın. Hayatımda
ilk defa böyle bir an'a şahit oluyorum" dedi.
"Ne
oluyor,iyi misin?" diye sorduğumda gelen cevap beni bir kez daha şaşırtırken,tüm
tüylerimi de diken diken etti.
"Şuan
arabamı kelebekler istila etti. Yüzlerce kelebek var. Görsen şaşırır kalırsın.
Nereden çıktılar birden anlamadım." dedi.
Ona o an'ı
eğer çekebilirse videoya çekip bana göndermesini söyledim. Denedi. Fakat
kelebekler videoda görünmediği için çekemediği cevabını aldım.
Telefonu
mutlaka görüşelim diyerek kapattık.
Eskinin
kapımı çalması,artık tamamlanmak istemesi. Çünkü yarım kalmıştı. Bu hikaye nasıl
tamamlanacak bilmiyorum. Akışa bıraktım,yaşayıp göreceğim.
Bildiğim
tek birşey var. Meleklerim bana her seferinde işaret olarak kelebek figürleri
yada mutlaka kelebek konulu cümlelerle işaret gönderiyor. Meleklerimden gelen
sembol net. (Size daha önce de Yaşadığım bir olayı yazmıştım. Orada da
kelebekler vardı hatırlarsanız. Bunların içinde yazmadıklarım da var tabi.)
Ayrıca
hatırlarsanız katıldığım EKD seansında "kendini değersiz hissetme"
konusunda dizim yaptırmıştım. Bu nedenle kendimi değersiz hissettiren eski aşkımın
beni yıllar sonra araması da tesadüf değil.
Yolumuzun
kesişmesi asla tesadüf değil.
Başta
varlığınız olmak üzere herşeyinize şükrediyorum.
Işık
tuttuğunuz her yol sizi daha çok parlatsın.
Sizi
seviyorum.