10 Ağustos 2014 Pazar

Başmelek Uriel ile Türkiye üzerine

Sevgili Başmelek Uriel ile bugün üzerine
Türkiye yukarıdan bakıldığında nerede?
Kalpte, o birleşim noktası. Coğrafi olarak kıtaları birbirine bağlıyor, sosyolojik olarak dinleri, dilleri, renkleri. Dualiteyi yansıtıyor, dünyadaki en önemli özelliği. İşte bu nedenle hem korkuyu hem de sevgiyi bu derecede içinde barındırıyor.
Hem çok tembelsiniz, hem de bir o kadar çalışkan. Çiftçilere bak, köylülere bak... Yoktan var edenlere bak.
Hem paylaşımcısınız hem de bencil. Bir lokma ekmeğini paylaşana bak, milyarları olup da görmezden gelene bak. Hem erilsiniz hem de dişil. Nene Hatun’a bak, Atatürk’e bak.
Dualite’nin her iki ucu da bu topraklarda güçlenmeye çok elverişli. İşte bu nedenle ayırmacılık, ayrımcılık ve ayrılık kolaylıkla gerçekleşebiliyor. İşte bu nedenle dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş, beklenmedik birleşmeler olabiliyor. Ve siz farkında olan ruhlar burayı işte bu nedenle seçtiniz. Kiminiz kaçıp gitmek istiyor ya şimdi bu karmadan kaçıştan ertelemeden başka bir şey değil. Kiminiz de mızıkçı çocuklar gibi ama o yaptı, onun suçu deyip duruyor nefes almadan konuşursan eğer kendi sözlerinde boğulursun. İşte bu nedenle konuşmadan önce nefes almak gerek. Nefes demek Nefs demek. Nefs ise senin Nefisin. Senin en güzel yanın, senin seçimin, senin sevgin, senin yükseğin. Nefsinle buluştuğunda, onu sevginle yönettiğinde Dünya’dayken bile Kaynak’la bir olabiliyorsun.
Peki bu dönemi nasıl yorumluyorsunuz?
Biz yukarıdan gülümsüyoruz. Denize ilk defa girecek bir çocuk nasıl kıvranır nasıl mızıkçılık yaparsa bazılarınız aynen böyle görünüyor bize ve onları minik bir tebessümle izleyen veliler gibi gülümsüyoruz sadece. Ruhunuz biliyor sadece deneyim için Dünya’da olduğunuzu. Ve deneyimlerin rengi, iyisi kötüsü, güzeli çirkini yoktur. Tüm deneyimler eşit derecede değerlidir ve Bir’liğin farklı ve eşit derecedeki parçalarının yansımasıdır.
Eskiden, ben çocukken annemler bir ritüel gibi giderdi, sanki sıradan ve rahattı o zaman seçime gitmek. Şimdiyse giderek daha gergin, daha ayrılıkçı oluyor gibime geliyor. Bunun sebebi ne?
Bir olduğunuzu unutuyorsunuz. Dualiteyi olduğu gibi kabul etmeniz gerektiğini unutuyorsun. Ortalardan, dengeden çıkıyor kendinizi uca, köşeye götürüyorsunuz. Bir tahterevalli düşün. Tahterevalli hep en yüksekte olmayı hedefler iki tarafta ama sürekli yüksekte kalmak da sürekli alçak da durmaktır imkansızdır aslında. Öte yandan denge bulundu mu iki tarafta hep yüksekte olur hem de dipten ve ağırlıktan kurtulur. Her “öbürü” dediğinizde kendinizi aşağı çekiyorsunuz. Her reddedişte kuzguni siyahı kabul ediyorsunuz. Karanlık enerjinizi yutar, siyahın güneşi çekmesi gibi. Aydınlık tüm renklerin harmonisinden oluşur ve hafifletir sizi. Siz kendinizi uca çektikçe diğer uçta güçleniyor aslında. Ortaya gelin iki ucun da olabileceğini kabul edin, iki uca da sevgi gönderin ve ortada olmayı, ılımlı olmayı seçin.
İyi ama bir grup ılımlı olduğumuzdan başımıza bu geldi diyor...
Üç maymun da ılımlı duruyor. Görerek, duyarak, konuşarak ılımlı olun. Şimdiye kadar olmayanı, yapılmayanı başarın, gerçekten sevgiyle bakın. İçinizden söverek, değiştirmeye çalışarak ya da ben bilirim doğrusu bu diye büyüklük taslayarak değil.
Bazıları olacaklardan korkuyor
Korkunca korkunuz büyür, büyür ve gerçek olur. Siz bu kadar güçlü yaratıcılarsınız, hep korktuğum başıma geldi diyorsunuz bir kez hayalim başıma geldi deseniz ya. Hayal edin sonra da gerçek edin. Barışı, huzuru, BİR olmayı hayal edin. Hepiniz Yaradan’ın çocuklarısınız. Ve çocuklar gerçekten isterlerse hayallerine sahip olurlar.
Ne yapmamızı öneriyorsun?
Dönüşmeye devam edin. Gerçekten sevdikleriniz, gerçekten desteklemeye layık bulduklarınız neler? Bu anlamda atabileceğiniz adımlar neler? Tahteravalli hangi hamlenizle dengeye daha çok yaklaşır? Bunları düşünün ve korkunun sizi yönetmesine izin vermeyen. Saf sevginin ışığında ilerleyin. Bunların hepsi sizin görmeniz, duymanız, konuşmanız için. Fark etmeniz, dönüşmeniz, adım atmanız için. Sevgiyle, özgürleşmeniz, özgürlükle BİR’leşmeniz için. Hatırlayın inişler ve çıkışlar vardır, sıkışmalar ve rahatlamalar. Sıkışıp, sıkıntılar yaşadıkça, rahatlamalar yakınlaşır.
Peki ya şu fanatizme ne diyeceksiniz? İlk defa sanki futbol şampiyonluğu kutlanıyor gibi...
Aşırı uçlar fanatizmi doğurur. Sorgusuz, sualsiz en bilinçsiz kimliğinizi açığa çıkarır. İD yönetimi devralır, ruh ve gönül gözü kapanır zihin ve göz açlığı başlar. Bundan uyanmak bir sınavdır. Buna gözlemleyip, sabırla sevgiden şaşmamak da bir başka sınav. Eğer ayrımcılık, sınıfçılık ve beğenmediğin tarafı ortadan kaldırma stratejisi başarılı olsaydı, kabul görseydi Hitler şu anda tekâmül etmişti, oysa ruhu halen tecrit altında. Sen de kendin için bunu mu istiyorsun?
İyi de karşı çıkmayıp öylece duralım mı? Haklarımızı savunmayalım mı?
Eğer haklarına sahip çıkarsan onları kullanırsan savunmana gerek kalmaz ki. Sana sunulan hakların ne kadarının farkındasın? Ne kadarını kullanıyorsun? Konuşma, soru sorma hakkın var. İnceleme, gözleme, denetleme hakkın var. Seçme hakkın var. BİR’leşme hakkın var. Önce onları kullan. Haklarının farkına var onları kabul et. İki ucun farkına var onları kabul et. Ardından da kendine denge yarat. Ortayı bul, anlaşmacı, uzlaşmacı, şefkatli yanını açığa çıkar. Hatırla bir şeyi zehirli yapan miktardır ve her şeyin aşırısı fazladır.
Anlamaya çalışıyorum seni. Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?
Umutla ve sevgiyle bakın. Her şeyin Allah’tan olduğunu hatırlayın. Her şey bütünün hayrına. Maddi dünyadaki illüzyonlara çok kaptırmayın kendinizi. Manevi dünyadaki Sevgiden koşulsuzluktan alırsanız gücünüzü yaşadıklarınız titreşiminizi düşürmez. Akışta kalıp teslim olursanız eğer korkuya vermezsiniz enerjinizi. Odağınız BİR olursa eğer ayıramazlar, uca çekemezler sizi.  Sizi siz yapan biricik olan parçalarınız, sevginiz. Korkularınız ise sizi maskelerin ardına iter ve özünüzü kendinizden bile gizler. Korkuya yenik düşmeyin, değirmenlerle savaşmak yerine kendi içinizi aydınlatıp, karanlık ve aydınlık taraflarınızı dengeleyin. Her iki tarafı da görün kabul edin ve ışığı seçin. Karanlıkla savaşmayın, yüreğinizdeki özünüz yani güneşiniz doğduğunda karanlıklar da aydınlanır elbet.

Işıkla kalın.

Aslan Kapısı ve Süperay Meditasyonu



8 Ağustos'ta açılan ve 14 gün boyunca açık kalacak olan Aslan Kapısı ile uyumlanmak, bu kapıdan gelecek yeni enerjileri kabul etmek ve 10 Ağustos 21:10'da gerçekleşecek Süperay'da bırakmak ve arınmak için kaynaktan gelen kanallık dahilinde gerçekleştirdiğim çalışma. Işık ve şükür olsun!
https://soundcloud.com/kimimila/superay-ve-aslan-kapisi-meditasyonu

2 Ağustos 2014 Cumartesi

Dolores Cannon Kuantum Şifalanma Tekniği ile Regresyon Seansına Gelirken


Bu çalışmaya gelmeye karar verip, günü netleştirdikten sonra atmanız gereken ilk adım inanmak. Akışa, çalışmaya ve kendinize inanmak. Biliyorsunuz bu çalışmada Yüksek Benlik ile yani Yaradan ile, kaynak ile halen bağlantıda olan, BİR’in parçası olan tarafınız ile buluşuyor, ona sorular sorup, cevaplar alıyoruz. O bizim “Allah’ın nefesi” olan parçamız. Dolayısıyla yaratım ve şifalandırma gücü çok güçlü. Çalışmaya kadar geçen süre zarfında aşağıdaki olumlama cümlesini sık sık tekrarlamanız Yüksek Benlik ile iletişiminizi daha sıkı bir hale getirecektir.
“Yüksek Benliğimle açık ve doğrudan iletişim halindeyim”

Sürekli yaptığınız meditasyonlar var ise bunlara devam edin, yoksa blogumda bulacağınız Gümüş Nehir meditasyonunu ya da Bir Olma meditasyonunu deneyimleyebilirsiniz.

Ayrıca Yüksek Benlik’e sormak istediğiniz soruların listesini hazırlayabilirsiniz. Bu soruların konusu hayatınızda takıldığınız noktalar, merak ettiğiniz konular olabilir. Bu soruları seans sırasında beraber de değerlendiriyor olacağız. İşte birkaç örnek:
  • -       Eşimle ilişkimde neyi görmem gerekiyor?
  • -       Şu anda oturduğum ev enerjik olarak benim için doğru mu?
  • -       İş yerinde yaşadığım sorunları nasıl dönüştürebilirim?
  • -       Yaşam amacım nedir?
  • -       Köpeklerden korkmamın sebebi ne ve bunu nasıl şifalandırabilirim?
  • -       Ruhsal rehberim ya da koruyucu meleğimle tanışabilir miyim?
  • -       Yıllardır sürekli aynı rüyayı görüyorum bunun anlamı ne?
  • -       Ruh,beden, zihin dengesini nasıl kurabilirim?
  • -       Psişik yeteneklerimi nasıl artırabilirim?


Bunun dışında tarihi belirlediğimiz andan sonraki rüyalarınıza da dikkat edin. Öncü mesajlar olabilir. Bunu not edin ve benimle paylaşın.

Seanstan bir gün önce alkol tüketmeyin. Olabildiğince az kahve tüketin.

Seans günü kendinize rahat bir program yaratın. Seans öncesi doğa ile beraber olmak, hafif yiyeceklerle beslenmek kendinizi çok daha iyi hissettirecektir.

Regresyon bir çeşit zamanda yolculuk. Farklı boyutlara ve zamanlara doğru keyifli bir rüya gibi de düşünebilirsiniz. Çalışma bittiğinde kendinizi tıpkı masaj sonrasında olduğu gibi rahatlamış ve hafif sersemlemiş hissedebilirsiniz. Bu nedenle seans sonrası için programınız rahat olsun.

Çalışma sonrasında size çalışma kaydını mail üzerinden gönderiyor olacağım. Dolores Cannon tekniğinin bir parçası olarak bu kaydı ara ara dinlemenizi öneriyoruz. Çünkü bazen o an anlam veremediğiniz bir cümle sonrasında çok derin anlamlar taşıyabiliyor. Ve her dinlediğinizde şifalanma süreci daha da derinleşerek devam ediyor. Ayrıca Yüksek Benlik ile de çok daha rahat iletişime geçebiliyorsunuz.

Seans sonrasında size e-posta yoluyla seans kaydını gönderiyor olacağım, eğer yanınızda usb getirirseniz çıkışta kaydınızı aktarabilirim.

Son olarak sizden gelecek güzel haberleri merak ve heyecanla beklediğimi hep hatırlayın ve lütfen benimle paylaşın J

Işık ve sevgiyle,

Damla

Yüksek Benlik Meditasyonu

Merhaba,
Aşağıda Bir ile, kaynak ile bütün olan, bize dair tüm bilgilere sahip olan parçamız Yüksek Benlik ile buluşma meditasyonu linki yer alıyor.
https://soundcloud.com/kimimila/yuksek-benlik-meditasyonu
Özellikle regresyon seansı öncesinde çalışmanızı öneririm :)
Işık olsun!

Dolores Cannon - Gümüş Nehir Meditasyonu



Merhaba Dolores Cannon'ın bazı seanslarında kullandığı gümüş nehir meditasyonunun Türkçesini linkte bulabilirsiniz.
https://soundcloud.com/kimimila/gumus-nehir-meditasyonu
Şifa olsun!

1 Ağustos 2014 Cuma

Dolores Cannon Blog Yazısı - Yaşamak İçin Hipnoz

Merhaba, aşağıda Dolores Cannon'ın blog yazısının çevirisini bulabilirsiniz. Orjinal yazı için link: http://www.blog.dolorescannon.com/hypnosis-life/

Yüksek Benlik ile iletişim kurmak için hipnozu kullandığım her sefer, danışanın kişiliğinin ötesinde hatta ondan ayrı bir parçayla konuşuyor olmak beni hep heyecanlandırır. Yüksek benliğin yanıt verdiğini hemen anlayabilirim.

Yüksek benliğin zihni daima, danışan hakkında konuşurken üçüncü tekil şahsı kullanır. Duyguları yoktur ve sanki danışanın problemlerinden bağımsız, objektif bir gözlemci gibi duruma dışarıdan bakar. İşte bu hayatı dolu dolu yaşamak için hipnozu kullanmakta anahtardır. Danışanı çelişkilerden kaynaklanan korkularından Yüksek Benliği aracılığıyla ayırmak ve onun bilge tavsiyelerini almasını sağlamak.
Regresyonda hipnoz Yüksek Benliğin sesinin kaydedilmesi ve danışan tarafından seanstan sonra bilinçli olarak dinlenmesi için fırsat sağlar. Bazen Yüksek Benlik, danışanı kaydı dinlemediği için cezalandırır. Bazen Yüksek Benlik seans sırasında şöyle der “Sonunda, konuşma şansım oldu. Yıllardır bu anı bekliyordum ama beni dinlemeyecek”.
Bazen danışanla Yüksek Benlik arasında konuşmayı sağlamak için hipnozu kullanırken, Yüksek Benlik acımasız da olabilir. Elbette yumruk atmaz ama her şeyi bilen bir bakış açısıyla keskin bir şekilde gerçekleri söyleyebilir. Azarlamasını bitirdiğinde, daima aslında danışanı ne kadar sevdiğini ve danışanın bu yönde attığı adımlardan ne kadar gurur duyduğunu da hep söyler.
Yüksek Benliğin beni tanıyor olması da bana hep ilginç gelmiştir. Çoğunlukla bana bu kişiyi transa sokup onun konuşmasına olanak sağladığım için teşekkür eder. Genellikle kendinden söz ederken birinci çoğul şahıs kullanır, sanki tek bir varlık değil de birden fazladan oluşurmuş gibi.
Kiminle çalışıyor olursam olayım, Yüksek Benlik daima aynı şekilde konuşur ve soruları birbirine paralel olarak yanıtlar. Modern bir şekilde bu durumu şöyle anlatabiliriz, Yüksek Benlik ile iletişim kurmak devasa bir database’e bağlı bir bilgisayarla konuşmak gibi. Bu database, zamanın, uzayın ve kişisel bilincin tüm sınırlarından bağımsız.
Yüksek Benlik ile iletişim için hipnozu kullanarak, onun bilgeliğine erişebilir ve hayatımızı daha neşeli ve mucizeli hale getirmek için bilinçli zihnimizde değişiklikler yapabiliriz.

Dolores Cannon