Hipnoz üzerine konuşup
çalıştığım yıllar boyunca öğrencilerim ve okuyucularım bana hipnozun ne
olduğunu sık sık sordu.
Hipnoz, bilinç düzeyinden yüksek
benlik diyarına geçiş için kullandığım bir
araç. Bu diyarda pek çok sorun ve fobiye çözüm bulmak mümkün. Danışan hipnoz
aracılığıyla daha derin bir bilinçaltı düzeyine geçtiğinde, geçmiş yaşamlara
ulaşmak ve ruhun uçsuz bucaksız bilgilerinden yararlanmak mümkün oluyor.
Çeşitli hipnoz metotları binlerce
yıldır şamanlar, antic Yunan filozofları tarafından da kullanıldı. Hipnoz
kelimesi, yunanca hypnos kelimesinden geliyor ve anlamı uyku.
Yakın geçmişte, hipnoz sigara, aşırı stres gibi zararlı
alışkanlıkları bırakmak için kullanıldı. Kişi transtayken olumlamalar ve
öneriler üzerinden yapılıyordu. Ama kişi
bu durumdayken çok daha fazlası keşfedilebilirdi, unutulmuş yaşamlar ve
bilgiler gibi.
Kişiyi hipnozla bir geçmiş yaşama götürdükten sonra, kişi bilinç
düzeyinde “uyanır”. Aslında kişi gerçekten hiç uyumamıştır. Genellikle uzun
süren çalışmaların bile sonrasında kişi kendini dinlenmiş, rahatlamış hisseder.
Bunun sebebi danışamlarıma “uyandıklarında” kendilerini nasıl
hissedeceklerine dair kullandığım olumlu yönlendirmelerdi. Rahatlamış hissetmelerinin
sebebi ise çalışma sırasında çoğu zaman endişelerle ilgilenen zihnin bypass
edilmesidir. Günlük belirsizlikler bilincin konusudur ve kişi trans halideyken
ortadan kaybolur.
Hipnoz sırasında bilinçli zihin
aktif değildir bu nedenle pek çok kişi seansıyla
ilgili bazı parçaları yarım yamalak hatırlar, bu yüzden her seansı kaydederim
ve onlara dinlemeleri için gönderirim. Bu kayıtlarda bu yaşamları ve
öncekilerle ilgili farkındalık kazanırlar.
Hipnoz olmadan bu dikkate değer yolculukların hiçbiri mümkün olmazdı.
Dolores Cannon