EKD nedir ve EKD'den ne beklenmelidir?

EKD (Evrensel Karmik Dizim) bir çeşit aile dizimidir.
Buna göre kişinin sahip olduğu blokaj, düşük titreşimli inançlar, korkular, bedensel rahatsızlıklar tıpkı bir tiyatro sahnesindeki gibi sergikenir kişi seyirci olarak durumu izler ve olaya çok daha objektif bakabilme şansına sahip olur. 
O sırada tiyatro sahnesinde yani dizimde olan ise şudur: dizime destek veren katılımcılar (oyuncular) olaydaki durumların, kişilerin, yerlerin enerji alanlarına girerek onları gerçekleştirirler. Böylelikle olay tüm perspektiflerden görülür ve detaylı bir şekilde fark edilir. Olayın ardında yatan inanç kalıpları, atalardan gelen kayıtlar, geçmiş yaşamlardan taşınan karmalar fark edilir ve bu noktalar titreşimleri yükseltilerek şifalanma gerçekleşir.
Şifacı: şifayı yapan, elinde sihirli değneği olan insan değildir, şifacı sadece %100 iletken olmaya niyet eden Yaradan'dan akan saf sevgi ve şifayı danışana akıtmayı amaç edinen iletken teldir. Kişi şifaya ne kadar hazırsa, şifaya ne kadar inanırsa ve dönüşümü ne kadar seçerse o oranda şifalanır. İşte bu nedenle aynı teknikle aynı soruna sahip olan üç kişiden biri anında, diğeri bir yılda şifalanma yaşarken üçüncünün hayatında hiçbir değişim olmamaktadır.
EKD çalışmasını henüz yıllardan beri beraber çalıştığım çok küçük bir grupla gerçekleştiriyorum. Önümüzdeki sezon EKD çalışmalarımızı da diğer grup çalışmalarımız gibi gerçekleştireceğiz.
Işık ve sevgiyle kalın...

Ve bir kelebek daha fark etti kanatlarını

Genelde ruhsal dönüşüm hikayelerini danışanlarımın kendi kalemlerinden paylaşırım.
ama bu kez o kadar bekleyemedim kendim paylaşmak istedim.
Yaklaşık iki sene kadar önce akşamüstü saatlerinde gelen bir telefonla başladı yolculuğumuz.
O zamanlar sevgili danışanım Özlem bir inşaat firmasında çalışıyordu. İlahi zamanlama konusunda yazımla buluşmuştu oradan da beni bulmuştu. Beraber ilk seansımızı yaptığımızda ikili ilişkiler üzerine yoğunluştuk.
Sonraki buluşmalarımız ise onun hayattan ne istediği ve içindeki mükemmel potansiyeli nasıl dışarı taşıyabileceği üzerineydi. Bazen 2 ayda bazen 6 ayda bir buluşuyorduk ve her seferinde minik ya da koca adımlarla Özlem ilerliyordu.
Bugün Facebook profilinde hep hayali olan kendi gayrimenkul danışmanlık şirketini açtığını okudum. Mutlu oldum hatta biraz da duygulandım :) Az sonra beni aradı ve bu yolculukta beraber yürüdüğümüz için bana teşekkür etti, ayrıca kendine bir de araba aldığını söyledi.
Şifalanmalar ve yaratımlar kimi zaman bir çırpıda kimi zaman birkaç yılda olur. Esas olan tam da olması gerektiği anda, tam da olması gerektiği gibi olduğudur.
Tek yapmamız gereken içimizdeki kelebeğin farkına varmak ve kanatlarımızla ışığa doğru uçmak.
Er ya da geç (biliyorsunuz zaman da insanların uydurduğu bir dualite çocuğudur) mucizeler bizi bulur!