22 Mayıs 2013 Çarşamba

Ruhun Çekim Gücü


Artık ispatlandı dünyadaki canlı ve cansız tüm varlıkların özü aynı. Dolayısıyla hepimiz, herşeyle biriz, bütünüz. O halde istediğimiz herşeyi ve herkesi kendi dünyamıza çekebilir, onları gerçekliğimize dahil edebiliriz. Peki ama nasıl?

Özü aynı olan tüm varlıklar farklı frekans gruplarına ayrılmış olarak aynı düzlemde bulunuyorlar. Tek yapmamız gereken gerçekliğimize dahil etmek istediğimiz varlıkların frekansına eşdeğer olarak titreşmek. İş toplantınızın harika geçmesini mi istiyorsunuz? Gözlerinizi kapatıp derin nefesler alın, o sahneyi birebir yaratın ilk dakikasından son anına kadar, oradaki enerjiyi hissedin, oradaki sizin nasıl bir enerji frekansında olduğunu, içinizdeki mutluluk ve heyecan dolu titreşimleri fark edin. Ve kendinizi bu enerjiye uyumlayın derin nefeslerle o andaki halinizi sabitleyin. Böylelikle o anı yaratmış olacaksınız, milyonlarca gerçeklik ihtimalinin arasından o anı, o versiyonu seçmiş olacaksınız. Toplantı sabahı yine o hislerle uyanın, o frekansta girin toplantıya. Mucizeler inançla başlar, mucizeler kendi hayatını yaratınca var!

Aslında zamansızlıkta olduğumuzu biliyoruz, dolayısıyla geçmiş, gelecek ve şimdi aynı anda var. Şu anda attığınız adım, aklınızdan geçen düşünce hem geçmişi hem de geleceği etkiliyor. Böylece karmalar şifalanıyor, ruhlar dönüşüyor. Ve şimdi de yarattığımız titreşimler, kendilerine uygun olan olayları, kişileri, sınavları, durumları çekiyor. "Bir şeyi 40 kere söylersen olur" "korktuğum başıma geldi" gibi pek çok atasözü de aslında gizliden gizliye ruhun çekim gücünü hatırlatıyor bizlere.

Öyle bir ilahi düzenin içindeyiz ki. Tam ihtiyacımız olan geliyor, ne bir eksik ne bir fazla. Eğer gerçekten güzelliklere layık olduğumuza inanıyorsak, kolaylıkla işlerin üstesinden gelebileceğimize bir çırpıda yaratıyoruz onları. Ama kafamızda sorular dizi dizi dizildiyse dönüp dolaşıp aynı yere geliyor, engellerin üzerinden atlamaya çalışırken amacımızı unutuyoruz. Oysa ki tek yapmamız gereken bizi aşağı çeken tüm korkulardan, his ve düşüncelerden arınarak enerjimizi hafifletmek, böylece yükselebilir, hayatın yumuşacık bembeyaz bir bulut olduğunu fark edip tadını çıkarabiliriz.

Fiziksel şifada çekim gücü
Bizzat kendim deneyimledim, yıllar boyu kaşlarımda egzama vardı. Spiritüel farkındalıkla beraber her sabah onları sevmeye, Allah'ın izni başmelek Rafael'in yardımıyla şifa enerjisi göndermeye başladım. Kurduğum olumlama cümleleri ise farklı bir frekansa çıkardı beni. Birkaç ay içinde egzamadan eser kalmadı, çünkü artık onlara ihtiyacım yoktu. 
Yine korkularımız da bazen bizleri tuzağa düşürebiliyor. Çok değerli bir hocam kendi yaşadığı olayı anlattı. Bir gece evde yalnızken, hırsız korkusuna yenik düşmüş. Meditasyonlar, olumlamalar bir işe yaramamış ve o gece sabaha karşı gerçekten de hırsız girmiş evine. Bir daha o frekansa hiç düşmedim diyor. Bazen ne yapsak da korkularımızı bırakamıyoruz işte o noktada evren onları ancak deneyimleyerek bırakabileceğimizi fark ediyor ve onlar gerçekleşiyor.

Enerjisel şifada çekim gücü
Nazar ve büyüye karşı da en büyük önlem titreşimimizi yükseltmekten geçiyor. "Allah ve melekler tarafından korunuyorum, onlar daima benimle, hayatımda sadece ışık ve sevgi var" gibi olumlama cümlelerini inanç haline getirdiğimizde nazar ve büyü karşımızda etkisiz kalıyor. Bir danışanıma büyü yapılmıştı, pek çok farklı hocadan bu konuyla ilgili teyit almıştı. Yaptığımız çalışmada kendi içindeki zayıflığı bulduk, korkularını fark ettik. Hepsini teker teker şifalandırmaya başladığı anda, talihi, kısmeti, bereketi açılmaya başladı.

Dünya, içimizin yansıması. İçimiz ışıkla kaplandığında dünyamız da ışıldıyor. Aydınlık var olduğunda karanlık kendiliğinden dönüşüyor.