29 Ocak 2013 Salı
Bir'lik Üzerine - II
Yaklaşık 2 yıldır, danışanlarım benim deyişimle ışıldayanlarım var. Onlarla genelde ışıldamayı unuttukları anlarda buluşuyoruz, sonra beraber bir yolculuğa çıkıyoruz. Ve sonra kendilerinin farkına varıyorlar, aslında ışıldayan olduklarını hatırlıyorlar ve ışıl ışıl parlıyorlar.
İşte bu süreç esnasında, her defasında, o muhteşem düzeni fark ediyorum: Birliği...
Sen bensin, ben de senim. Biz biriz, biz bütünüz. Görünmeyen bağlarla bağlıyız birbirimize. Farkında olsak da olmasak da hedeflerimiz, amaçlarımız aynı. Bu hayattaki sınavlarımızı olabildiğince ışık ve sevgiyle dolu olarak vermek ve birazcık daha büyümek, biraz daha ışıldayabilmek.
Ne zaman bir konuda kendimi sorgulamaya başlasam, ne zaman o konuda bir sınavla uğraşsam, o konuyla ilgili ışıldayanlarım geliyor. Onlar ışıldamaya başladıkça benim sınavım da hafifliyor. Adım adım ilerliyoruz beraberce. O zaman ışıldayan mı bana gönderilmiş oluyor, yoksa ben mi ona pek emin değilim ama ilahi düzenin birlik gücü devreye giriyor eminim buna.
Önceki yazıda birlik'ten söz etmiştim yine, karşımızdaki insanların bize ayna olarak gönderildiklerinden. Şimdi de madalyonun öbür yüzünden bahsetmek istiyorum. Çoğumuzun gözden kaçırdığı, belki de egolarımızla göz ardı ettiğimiz meseleye.
Eğer o kişiler bize ayna olarak gönderildiyse, biz de onlara aynalık etmiyor muyuz? Onların iyileştirmeleri gereken özelliklerini, en çetin sınavlarını onlara yansıtmıyor muyuz?
Peki biz onlara neyi yansıtmak istiyoruz? Öfkeyi, kızgınlığı, kötümserliği, değersizliği, içe kapanıklığı ya da umutsuzluğu mu? Yoksa sevgiyi, kabule geçişi, adım atmayı, neşeyle kucaklamayı, umudu, mucizelere inancı, melekleri ve o muhteşem sevgili Allah'ı mı yansıtmak istiyoruz?
Her birimiz bu dünyada birer rüyayı yaşıyoruz, her birimizin diğerlerinin rüyasında birer karakteriz aslında. Peki nasıl bir karakter olmak istiyorsun bu rüyada? Birliğin içindeki karakterler arasından kendini seç ve oyna...
Bugün başlayabilirsin bu oyuna, önce gözlerini kapa derin nefeslerle kafandaki tüm düşünceleri bırak ve ışığı, sevgiyi, birliği hisset. Allah'la, meleklerle, aydınlanmış üstatlarla, dünya ile, doğa ile, bitkiler, hayvanlar ve insanlar ile bir olduğunu hisset. Kendini bütün ve tam, huzurlu ve güvenli hisset. Sonra derin bir nefesle o muhteşem ışık ve sevgiyi tüm bedenine ve enerji alanına kabul et. Ve şöyle de "Bugün evrenle, enerjilerle, ışık ve sevgiyle, Melekler ve Allah ile bir olduğumu hissediyorum. Şu anda yuvadayım. Bu güzel enerjiyle, bu birlik enerjisiyle gün boyunca kaynaktan aldığım bu güzel ışığı ve sevgiyi yaymayı seçiyorum şimdi. Ve öyle de oldu."
Tek yapman gereken gün boyunca acaba melekler olsaydı ya da Allah olsaydı nasıl karşılık verirdi, nasıl hissederdi ya da düşünürdü diye kendine sorduktan sonra adım atmak :)
Gün boyunca kendini ve kalbini mucizelere aç.
(www.kimimila.com)
Etiketler:
ayna etkisi,
birlik,
ego,
eterik bağ,
hayat,
ışık,
karakter,
rüya,
sevgi
15 Ocak 2013 Salı
Bir'lik Üzerine
İlk adımdır 1, sonra gidereke artar sayı, büyür, kalabalıklaşır... Öyle bir hale gelir ki artık kızılca kıyametin içinde kendini bulamaz insan.
Bir zamanlar 1'i küçük görürken, onun içindeki sükuneti arar olur.
Yavaş yavaş dünyasını küçültmeye çalışır, az ama öz, sade ama içten bir dünya yaratmaya çalışır kendine. Bu kez de kendi içindeki kalabalığı hisseder.
Onu sevenler, onun sevdikleri, ona kızanlar, onun kızdıkları, arkadaşları, dostları, akrabaları, tanıdıkları, gördükleri, bildikleri, canları...
İçindeki kalabalığı fark edince insan kategorizasyona başlar böylece dosyaların çok daha düzgün duracağına inanır içinde, birşeylerin rahatlayacağına. Oysa ki tüm o kabarık dosyalar kocaman bir ağırlık yaratırlar, omuzlarında, zihninde, kalbinde, ruhunda.
Ve derken bir gün insan aynaya bakmaya karar verir.
Taaa gözlerinin içine...
Ve orada biriyle karşılaşır, gözbebeklerinden ona bakan o ne yaparsa onu tekrarlayan... Gördüklerine inanamaz önce şaşırır ve başkaları üzerinde bunu denemek ister.
Önce sevdiklerinin olduğu dosyadan birine gider, onun gözlerine, gözbebeklerine bakar dikkatle ve yine hayret eder, yine onun yaptıklarını yapan, onun gibi bakan biri oradadır işte.
Sonra öfkelendiklerinin, affedemediklerinin olduğu dosyadan birine uğrar, önce kendiyle savaşır onun gözlerine tekrar bakmadan, sonra bir solukta, cesur bir adımla dikilir karşısına ve bakar...
İşte yine o biri oradadır, o güzel gözbebeğinin içinde, o ne yapsa onu yapıyordur, o ne hissetse onu iletiyordur.
Bu kez insan fark eder, aslında bu kocaman dünyada sadece kendisi ve yansımaları var. Aslında en büyük sınav, ne büyük zaferler kazanmak, ne de kitleleri peşinden sürüklemek... İnsanın sınavı kendisiyle, kendisini aynadaki kadar net görüp kabul etmekte, sevebilmekte. Onca kalabalık arasından, milyonlar belki milyarlardan tekrar 1'e dönebilmekte.
Eğer bu dünyada kendimiz ve yansımalarımızla bir olabilirsek, sonsuz sevgi ve ışıktan oluşmuş evrende, sevgili Allah ve melekler ile de birliği yaşayabiliriz. İşte o zaman onlarla da bir olduğumuzu, bir bütün olduğumuzu hatırlayabiliriz.
Hayatımızdaki tüm kişiler, bizim onlara biçtiğimiz rollerle giriyorlar dünyamıza. Bize kendimizi yansıtabilmek için. Bunu fark ettiğimizde, upuzun bir yolculuk başlıyor içimizde, başkalarının gözbebeklerinde gördüğümüz kendimizi, kendi suretlerimizi fark edip, kabul etmek, dönüştürmek üzere.
Karşınızdaki kişiye bakmayın, o kişinin içindeki kendinize bakın. O zaman ilahi düzene dair, yaşama dair tılsımlı bir mucizeyle karşılaşacaksınız; kendinizle. Ve işte o zaman bu mükemmel düzenin sadece sizin için kurulduğunu, sizin bir adım daha ilerleyebilmeniz için var olduğunu fark edeceksiniz, ne kadar değerli olduğunuzu keşfedeceksiniz. Bu değere, bu sevgiye karşılık olarak kendinizi sevgiyle dönüştüreceksiniz.
Işık ve sevgiyle...
(www.kimimila.com)
Etiketler:
aydınlık,
ayna,
başmelekler,
bir olmak,
birlik,
ego,
hayat,
ışık,
karanlık,
melekler,
sevgi,
www.kimimila.com,
www.ruhsaldonusum.com,
yaşam,
yaşam amacı
3 Ocak 2013 Perşembe
1 Ocak 2013 Salı
Melek Kartları'nı Okumak
Melek kartlarının diğer kartlardan en büyük farkı kartlarda olumsuz hiçbir mesajın yer almamasıdır. Çünkü evrende bizim olumsuz diye nitelendirdiğimiz her olay ve kişi de sevgili Allah'ın yaratımıdır ve bize çok önemli dersler vermek için yaşamımızdadır.
Meleklerin işaretlerini farklı şekillerde alabileceğimizi bir önceki yazımda paylaşmıştım. Melek kartlarını da mesaj almak için kullanabilirsiniz.
Şu anda kitapçılarda pek çok kart destesi yer alıyor, benim özellikle önereceğim kartlar ise Doreen Virtue'nunkiler, özellikle başmelek ve yaşam amacı kartları benim için çok özel :)
Sizler de sizin için özel ve doğru olan kart destesini bulabilirsiniz. Tek yapmanız gereken kitapçıya gidip kart destelerini elinize almak, destelerden bir tanesi elinizdeyken diğerlerine göre daha sıcak daha yakın bir enerji gönderecektir size, hiç şüphe etmeden o desteyi alın :)
Sonra da tıpkı kristaller gibi o güzel desteyi kendinize uyumlayın.
Melek kartlarını kendinize uyumlamak için kutularından çıkarın, mümkünse her karta bir kez dokunun hatta o sırada içinizden "dünyama hoşgeldin sevgili kart" da diyebilirsiniz. Sonrasında tüm desteyi sağ elinizle tutup kalbinize götürün ve "Sevgili Allah'ım lütfen meleklerin yardımıyla en hayırlı mesajları almamı nasip et" deyin ya da o sırada içinizden ne demek geliyorsa onu söyleyin önemli olan niyet ne de olsa...
Melek kartları ile uyumlandıktan sonra onlardan mesajlar almaya başlayabilirsiniz. Genelde kartları kendinize uyumladıktan sonra başkalarına dokundurulması pek tavsiye edilmez çünkü artık o deste sizin bir uzantınız gibidir, ancak kolaylıkla kartları kendinize uyumlayabilirsiniz. Gerçekleştirdiğim sohbet ve atölye çalışmalarında katılımcılara kendi kartlarımı veriyorum ve sonrasında sadece kalbime götürerek tekrar uyumluyorum onları merak etmeyin melek kartları bize küsmez ve yanlış mesajlar vermez :)
Gelelim kartların yorumlarına. Tıpkı rüyalarımız gibi, kartların mesajları da bize özeldir. Karttaki bir renk, bir işaret, bir kelime sizi bambaşka bir mesaja götürebilir, unutmayın onlar artık sizin uzantılarınız ve sadece sizin anlayacağınız mesajlar veriyorlar. Dolayısıyla yoruma başlamadan önce güzel nefeslerle egoyu uğurlayın ve yoruma öyle başlayın bırakın mesajlar sözcüklerle dilinizden aksın :)
Doreen Virtue, kart kutularındaki kitapçıklarda birden fazla şekilde kartlara bakılabileceğini belirtiyor. Ben en çok iki yöntemi kullanıyorum tek kart ve üç kart çekerek mesajlar alıyorum.
O an karşımdakinin sorusundan sonra kaç kart çekmem gerektiğini kalbime soruyorum ve ona göre çekiyorum. Üç kart çektiğimde ilk kart geçmişi, ikinci kart meleklerin şu an için önerisini, üçüncü kart ise bu öneriye uyduğum takdirde oluşacak geleceği ifade ediyor. Bu arada ufak bir not; kartların isimlerine çok da takılmayın, yaşam amacı kartlarıyla ikili ilişki soruları sorduğum çok oldu :)
Kartlar meleklerle iletişim kurmanın ilk adımları olarak kabul edilebilir, sonrasında onların o güzel mesajlarını farklı şekillerde almaya başladıkça ve içimizdeki o güzel Allah'ın parçası olan ilahi gücümüzle bağlantımızı tekrar kurduğumuzda açıkçası kartların pabucu birazcık dama atılıyor :) Öte yandan başkaları için ya da uzaktakiler için kart çekmek çoğu zaman çok daha keyifli oluyor.
Işık ve sevgiyle...
www.kimimila.com
Etiketler:
Azrail,
başmelekler,
Cebrail,
Doreen Virtue,
ego,
ışık,
İsrafil,
işaretler,
kimimila,
Melek,
Melek kartı,
melekler iletişim,
mesajlar,
Mikail,
www.kimimila.com,
www.ruhsaldonusum.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)