15 Ocak 2013 Salı

Bir'lik Üzerine


İlk adımdır 1, sonra gidereke artar sayı, büyür, kalabalıklaşır... Öyle bir hale gelir ki artık kızılca kıyametin içinde kendini bulamaz insan.
Bir zamanlar 1'i küçük görürken, onun içindeki sükuneti arar olur.
Yavaş yavaş dünyasını küçültmeye çalışır, az ama öz, sade ama içten bir dünya yaratmaya çalışır kendine. Bu kez de kendi içindeki kalabalığı hisseder.
Onu sevenler, onun sevdikleri, ona kızanlar, onun kızdıkları, arkadaşları, dostları, akrabaları, tanıdıkları, gördükleri, bildikleri, canları...
İçindeki kalabalığı fark edince insan kategorizasyona başlar böylece dosyaların çok daha düzgün duracağına inanır içinde, birşeylerin rahatlayacağına. Oysa ki tüm o kabarık dosyalar kocaman bir ağırlık yaratırlar, omuzlarında, zihninde, kalbinde, ruhunda.
Ve derken bir gün insan aynaya bakmaya karar verir.
Taaa gözlerinin içine...
Ve orada biriyle karşılaşır, gözbebeklerinden ona bakan o ne yaparsa onu tekrarlayan... Gördüklerine inanamaz önce şaşırır ve başkaları üzerinde bunu denemek ister.
Önce sevdiklerinin olduğu dosyadan birine gider, onun gözlerine, gözbebeklerine bakar dikkatle ve yine hayret eder, yine onun yaptıklarını yapan, onun gibi bakan biri oradadır işte.
Sonra öfkelendiklerinin, affedemediklerinin olduğu dosyadan birine uğrar, önce kendiyle savaşır onun gözlerine tekrar bakmadan, sonra bir solukta, cesur bir adımla dikilir karşısına ve bakar...
İşte yine o biri oradadır, o güzel gözbebeğinin içinde, o ne yapsa onu yapıyordur, o ne hissetse onu iletiyordur.
Bu kez insan fark eder, aslında bu kocaman dünyada sadece kendisi ve yansımaları var. Aslında en büyük sınav, ne büyük zaferler kazanmak, ne de kitleleri peşinden sürüklemek... İnsanın sınavı kendisiyle, kendisini aynadaki kadar net görüp kabul etmekte, sevebilmekte. Onca kalabalık arasından, milyonlar belki milyarlardan tekrar 1'e dönebilmekte.
Eğer bu dünyada kendimiz ve yansımalarımızla bir olabilirsek, sonsuz sevgi ve ışıktan oluşmuş evrende, sevgili Allah ve melekler ile de birliği yaşayabiliriz. İşte o zaman onlarla da bir olduğumuzu, bir bütün olduğumuzu hatırlayabiliriz.
Hayatımızdaki tüm kişiler, bizim onlara biçtiğimiz rollerle giriyorlar dünyamıza. Bize kendimizi yansıtabilmek için. Bunu fark ettiğimizde, upuzun bir yolculuk başlıyor içimizde, başkalarının gözbebeklerinde gördüğümüz kendimizi, kendi suretlerimizi fark edip, kabul etmek, dönüştürmek üzere.
Karşınızdaki kişiye bakmayın, o kişinin içindeki kendinize bakın. O zaman ilahi düzene dair, yaşama dair tılsımlı bir mucizeyle karşılaşacaksınız; kendinizle. Ve işte o zaman bu mükemmel düzenin sadece sizin için kurulduğunu, sizin bir adım daha ilerleyebilmeniz için var olduğunu fark edeceksiniz, ne kadar değerli olduğunuzu keşfedeceksiniz. Bu değere, bu sevgiye karşılık olarak kendinizi sevgiyle dönüştüreceksiniz.
Işık ve sevgiyle...
(www.kimimila.com)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder